Güney Amerika'daki akarsularda yaşayan, küçük ama yırtıcılığıyla dikkat çeken bir düzüneyi aşkın balık türü Pirana adıyla bilinir. Bu balıklar tetralar gibi, saldırgan olmayan çok renkli bir çok akvaryum balığının akrabasıdır. Piranalar çok geniş bir alanı kaplayan Amazon havzasındaki akarsularda ve Orinoko gibi yakınındaki ırmaklarda yaşarlar. İçlerinden 4-5 tür özellikle tehlikelidir.
Piranaların en belirgin özelliği iri ve sivri dişleridir. Güçlü kaslara bağlı alt ve üst çenesinde sıralanmış olan ustura gibi dişler ağız kapandığında birbirlerine sıkıca kenetlenir. Böylece pirana kendinden çok daha iri olan avından büyük parçalar koparabilir.
En büyük pirana türü Brezilya'nın doğusunda yaşayan ve uzunluğu 60 santimetreyi bulabilen piranadır. (Pygocentrus piraya)
Piranaların son derece yırtıcı olduğu eskiden beri söylenip yazılmıştır. Gerçekten binlerce balıktan oluşmuş büyük sürüler halinde yaşayan piranaların suya giren ya da düşen sığır ve kapibara gibi iri hayvanlara saldırdığı bilinmektedir. Ama çoğu pirana türü diğer balıklar ve suya düşen meyve, tohum gibi bitkisel maddelerle beslenir. Piranalar ailelerine çok bağlıdır ama kan kokusuna dayanamaz. Örneğin pirananın annesi yaralanmışsa ve pirana kan kokusunu duyarsa hemen annesini yer. Bazı bölgelerde insanlar piranaların bol bulunduğu suların yakınlarına bile girmek istemezken, bazı bölgelerde piranalarla ilgili hiçbir saldırı olayına rastlanmamıştır. Bu balıkların özellikleri çok açken, üreme döneminde ya da büyük sürüler halinde dolaşırken büyük hayvanlara saldırdıkları sanılmaktadır. Dişi piranalar yumurtalarını su bitkilerine yapıştırır, erkekleri de bunları yavrular gelişip çıkıncaya kadar korurlar.İŞTE SINIFLARINA GÖRE TÜRLER:


Bu türler, evcil hayvan satıcılarında yavru halde satılırken, 1964 yılında aldığım ilk piranhalardır. Bu türlere baktığım 40 yıllık süre boyunca kazara ısırıldığım ilk ve tek türlerdir. Ayrıca bu piranhalar soğuk tolerans testinde kullandığım türlerdir. Sonraları, çok daha fazlası, yıllar boyunca büyüyen koleksiyonuma eklendiler. 1980′lerde bu türlerden, iki kez, başarılı bir şekilde yumurta aldım.
Pygocentrus nattereriler çok sayıdaki beneklenme, vücut şekli ve renk varyasyonları ile kompleks türlerdir. Morfolojilerinin önemli kısmı su kimyası ve beslenme ile alakalıdır. Karışıklığa neden olan bir başka neden ise p. nattererilerin akvaryumlarda üretilebilmeleridir. Dolayısı ile renk veya vücut şekilleri doğadan yakalanan p. nattereriler ile farklılıklar gösterir. Doğadan yakalanan ve tank üretimi olan p. nattereriler arasında ortaya çıkan bu farklılıklar, bazen hobicilerin akıllarını karıştırır. Oysa bu anlaşılabilirdir. Doğadan yakalananların renkleri kendi doğal sularında daha parlaktır. Stres ve doğal gıda eksikliği, balıkların görünümlerinde değişikliğe neden olur. Ve bu, bir hobicinin değişik kafa şekli ve daha donuk renkleri olan bir kırmızı karınlı piranha gördüğünde şaşkınlık yaşamasına neden olur.
Çene boyutu hakkındaki çoğu argüman eski zaman bilimlerinin aktardığı argümanlarla benzerdir. Ama günümüzde biliyoruz ki, bu gibi hususlar kişilere özeldir. Ve sadece türlerin nasıl tanımlanacağına dair küçük bir görüş olarak düşünülmelidir.
Toplam uzunluk olarak 30-35 cm lik örnekler rapor edilmiştir. Akvaryum türleri çoğunlukla daha küçüktür. Birleşik Devletler’deki evcil hayvan endüstrisinde en çok bulunan piranha olmasının nedeni medya ve muhafazakarlar tarafından, piranha korkusunun tetikleniyor olmasıdır. Bu balıkların karın renkleri sarı – turuncu – kırmızı aralığında değişir. Vücut renkleri ise gümüş – altın – siyah aralığında değişebilir. Altın Tozu Piranha olarak da adlandırılan bazı türlerde çok belirgin altın renginde benekler vardır. Bu piranhaların kafa yapıları değişik şekiller gösterebilir. Bazıları keskin olmayan hatlara sahiptirler. Göz profillerinin üzerinde konkavlıkları yok denecek kadar azdır. Bu, balığın sınırlanmış (eksik) diyetine bağlı olarak ortaya çıkmış bir durumdur. Bu balıklar nispeten küçüktürler; Brezilya Mato Grosso daki Cuiaba nehrinde yakalanan 1450 gram ağırlığındaki örnek dünya rekorudur.
Bazı pygocentrus türü piranhalarda adipoz dokunun mevcut olmadığı veya büyümemiş olduğu bildirilmiştir. Araştırmacılar, doğal olmayan, adipoz yüzgecine sahip olan balıkların Serrasalminae alt familyasının üyesi olamayacağını hatırlatmaktadır. Piranhalar birbirlerini ısırırlar, adipoz yüzgeci kaybı buna bağlı olabilir. Yüzgecin boyutundaki artış ise çevresel faktörlere, diyete ve adipoz yüzgecinin tamamı ile bir yağ dokusundan ibaret olmasındandır. Kıtlıkla karşılaştıklarında zayıflayan balıkların yağ depolarını kullandıklarını varsaymak da mantıksız değildir. Gözlerin üzerindeki bölge (dorsum) doğadan yakalanan bazı türlerde ve arada sırada, ticareti yapılan balıklarda oldukça zayıftır (Sıska ve bitkin!!!). Dorsum bölgesi bir yağ ve kas deposu kısmı haline gelmiş bir piranha, balık ve başka doğal gıdalar yemeye teşvik edilmiş olmalıdır. Hobicilerin karakteri belirleyen değişik bir özellik olarak farzettikleri bu değişikliğin, Fink tarafından belli bir bölgede bulunan bütün p. nattererilerin spesifik bir özelliği olabileceğini destekleyen vücut uzunluğu teorisi ile hiçbir orantısı bulunmamaktadır.
Vücut uzunluğu gerçekten p. nattereri popülasyonlarının yayılım alanı boyunca görülen, daha ziyade bireysel bir özelliktir.
Akvaryumda Yaşam Süreleri
Doğada piranhalar, diğer hayvanlar ve elbette ki kendi akranları tarafından yenilirler. Büyük çoğunluğu fazla yaşayamaz. Akvaryumda böyle bir sorun yoktur. Akvaryumda bu süre birkaç gün ile, bazı durumlarda, yirmi yıldan fazla süreler arasında değişir. Fakat normal hobici bakımı ile bu süre ortalama 10 yıldır. Bütün bunlardan ötürü piranhalar beslenmek için tercih edilirler; kesinlikle uzun bir süre yaşayabilirler.
Akvaryumda beslenen bu türler, insanlar için potansiyel olarak tehlikedirler. Muhtemelen, büyük gruplar halinde bakılması en kolay pygocentrus türüdür. Ayrıca 25 balıklık küçük bir sürüden, yemek çılgınlığı esnasında birkaç yüz balığa ulaşabilen en yaygın türdür. Bazı hobiciler bu türlere, pygocentrus ailesinin diğer iki üyesi olan cariba ve piraya ile beraber bakarlar. Bir araya konulmaları doğal değildir, (doğada da bir arada bulunmazlar) ancak bazı başarılı denemeler mevcuttur. Bununla birlikte yeterli bilgi birikimi ve deneyime sahip hobicilerin bunu yapmalarını önerir ve desteklerim.
Pygocentrus’ların her üç türü de birbirlerine karşı avcı karakter taşır. Kapalı bir sistem olan tankımız birbirlerini yemelerine neden olacak koşulların oluşmasına neden olabilir. Benim tavsiyem; tek bir pygocentrus için 40 galonluk (151 litre) bir akvaryum ortamı oluşturmaktır. Diğer türler daha büyük tanklara ihtiyaç duyacaktır. Tankları büyük olan p. nattereriler, küçük gruplar halinde bile doğadaki akranları kadar iyi durumda olabileceklerdir.
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: A. Caner Güven

Bu türler beni daima büyülemiştir ve doğal güzellikleri, bugün bile, hala ilgimi çekmektedir. Bu türlerle ilk temasım Harald Schultzun, piranhalarla ilgili TFH Yayınlarından çıkan broşürü vasıtası ile oldu. (1964) Oradaki sayfalardan birinde hatalı bir şekilde Serrasalmus nattereri bilimsel adı altında bu türlerin bir resmi vardı.
1973 yılına dek, bu türün ilk canlı örneğini elde edebilmek benim için oldukça uzun bir zaman sürdü. Satın aldığım tür yaklaşık 6 inç (yaklaşık 15 cm) boyundaydı. Ama şimdi, bu türleri biraz daha tartışalım ve son birkaç yılda ne öğrendiğimize bakalım.
Pygocentrus cariba dört adet supranöral* ve yan tarafındaki belirgin bir siyah humeral benek ile karakterizedir (FINK, 1993). Bununla beraber bazı örnekler, zayıf diyet, ve su değerlerinin de aralarında bulunduğu bazı nedenlerle bu beneği kaybederler. Yaş, bu kayıptaki en büyük faktör olarak gözükmektedir. Bu türler muhtemelen Pygocentrus takımında bulunan türler içinde en kötü şöhrete sahip olan türfür. Bu gözlemin ispatı tartışılmıştır. Üreme zamanında yüzgeç ve vücut tamamen siyaha döner. Caribe capa burro (eşek hadım eden) olarak da anılan p. cariba (NICO ve TAPHORN, 1986), sıklıkla kuş yuvalarının yakınında bulunur. Büyük kuşlar genç balıklarla beslenir. Bu balıklardan geriye kalanlar bazen suya düşerek aşağıda bekleşen capa burro’lara öğün oluşturur. Yuvaların ve dalların etrafında hareket eden kuşlar bazen suya da düşerler. Yiyeceğin ulaşılabilirliği piranhaları, ağaçtan suya düşen herşeye saldırmaya şartlandırmıştır. Bu suyu, içine giren canlılar için, özellikle de yiyeceğin kıt olduğu kurak sezonda, oldukça tehlikeli hale getirir.
Piranhalar kurak mevsimde küçük su birikintilerine hapsolurlar ve çok sinirli hale gelirler. Bununla birlikte, bazı araştırmacılar bu kurak sezonda tarlalarında suya girenlerin aktif bir şekilde agresif davranışlarla karşılaşmadıklarını bildirmişlerdir. Hala suya giren bütün hayvanların hazır gıda kaynağı olmaları ve mevcut balıkçılık sahalarında insanların bu balıklar tarafından ısırıldıklarına dair kesin veriler olduğundan dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu, suda sallanan iç organlarla beslenmeye şartlanmanın bir sonucudur.
Pygocentrus’un sistematikteki yeri çoğu tipik Neotropikaller gibidir. Bu yüzyılda nominal türlerin sadece üçü tanımlanmıştır ve bazı numuneler de kaybedilmiştir. (FINK, 1993). (Weitzman, 1962)
P. cariba’nın pygocentrus nattereri nin kız kardeşi olabileceği yolunda spekülasyonlar vardı. Türler arasındaki farklılıkları meydana getiren bir çok vasıf, p. nattereriyi p. caribaya en çok benzeyen tür yapmıştır (FINK, 1993). Bugün mevcut veriler ile p. nattererinin p. caribadan belirgin bir şekilde farklı olduğu gösterilmiştir. Pygocentrus cariba solungaç kapağının hemen yanındaki belirgin humeral beneği ile farklı bir dış görünüme sahiptir. Bu koyu renk humeral benek bazı örneklerde olmayabilir ve bunun meydana getireceği şaşkınlık bazı hobicileri başka bir tür piranha besledikleri hususunda endişelendirebilir. Araguaia nehrindeki bazı p. nattereri türleri parlak kırmızı bir karna ve ışıltılı gözlere sahiptirler, ama bunlar p. cariba dan farklı türlerdir ve p. caribalardaki supranöraller bu türlerde yoktur. P. cariba, p. piraya nın ardından en büyük yapıdaki ikinci pygocentrus tur. Ayrıca güzellikleri ve renklilikleri ile akvaryumda beslenmeye değer olduklarını düşünüyorum.
Akvaryumda
İnsanlar için potansiyel tehlikedirler! Grup halinde bakılabilirler, çok sayıda bireyi akvaryumda bakmayı denemenin bazı olumsuz sonuçlara sebep olacağı konusunda uyarmak gereklidir. Çoğu yaralanma, anlatılanlara göre, balık gençken ya da yetişkinlikten önceki dönemlerinde meydana gelir. Bu türleri bir arada tutmanın zorluğu, kullanılan akvaryumun büyüklüğü ve balıkların boyutları arasındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Bu türleri uygun bir ortamda bakmadaki acemilik de çok büyük bir sorundur. Hobiciler genellikle büyük balıklara, işlerine geldiği gibi, küçük hacimli tanklarda bakmaktadırlar (55 Galon= 200-210 Litre). Bir diğer problem ise bu türlere ilgili efsane ve mitlere dayalı beklentileridir. Çok iyi beslenmeleri gerektiği ve çok iyi su değerleri gerektirdikleri bu türler hakkında bilinen çok az bilgilerden bazılarıdır. Bu balıkların canlı yemle beslenmeleri gerektiği düşünülse de bu, yayınlanmış verilerin aksine, akvaryumda gerekli değildir.
National Geographic cemiyeti televizyonunda sıklıkla suya düşen yavru kuşlarla beslendikleri görülür. Çiftlik sahipleri sığırlarının sudan geçerken karınlarını ya da su içerken dudaklarını yaralamaları gibi bir üne sahip olduklarından bu balıklardan şiddetle nefret ederler. Bu türlerle ilgili hikayelerin en büyük kaynağı gerçeğe aykırı anlatımlardır. Ama onları avlamaya çalışıyorsanız ve dikkatsizseniz, çıplak elle tutmak çok tehlikeli olabilir. Dolayısıyla akvaryumdan kepçe ile çıkarırken çok dikkatli olunmalıdır. Isırmak için çok kolay hamle yapabileceklerinden, sıçrayıp düşmelerini önlemek için ağın altında bir kova bulundurulmalıdır. Yerde çırpınan bir caribe eller ve ayaklar için tehlikeli bir balıktır. Tek bir p. cariba için U.S 50 galon (190 litre) hacminde bir tank gereklidir, sonradan eklenenler için daha büyük akvaryumlar gereklidir. Su sıcaklığı 78-82 Fahrenheit (25,5-28 cantigrat derece) civarında tutulmalıdır; canlı bitkiler de kullanılabilir. P. caribaların yedikleri bilindiğinden sert bitki takviyesi de gereklidir.
Diş Yapısı
Pygocentrus caribaların dişleri geniş, testere yapısında, üç çatallı ve jilet keskinliğindedir. Bu dişler balıkların etlerini dilimlemek için kullanılır.Bu dişler, gerilerindeki kas dokusunun da yardımıyla, el veya ayak parmaklarını koparabilecek kadar güce sahiptir. Orta boy bir p. cariba (20 cm lik bir örnek) 7mm kadar veya hayvanın boyutuna bağlı olarak daha uzun dişlere sahip olabilir.
*Supranöraller sırt yüzgecinin hemen önünde, omurgaların arasındaki nöral spinelerin arasındaki küçük kemiklerdir. Sırt yüzgecinin pozisyonuna bağlı olarak sayıları değişir.
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: A.Caner.Güven

Pygocentrus piraya en büyük üç piranha türünden biri olup 45 cm boya ulaşabilirler. Fakat akvaryum hobisinde daha küçük pirayalar ithal edilmektedir. Piraya, en açık pigmentlere sahip olan Genus’tur. Çünkü, piraya geliştikce üzerindeki noktalar azalır ve yaşlılığa ulaştığında tamamiyle yok olur. Parlak sarı – turuncu renkler, gövedenin alt kısmından başlayarak, gövdenin büyük kısmını kaplar. Bu yüzden pirayanın pigmentleri diğer türlerden farklıdır.
Pygocentrus Piraya, Nattereri’ye benzer fiziksel yapıya sahiptir. Aralarındaki görsel farklılıklar, pirayanın boyutu ve yanlardaki alev desenli parlak renkleridir. Piraya besleyen hobiciler, piraya’nın kafa şeklinin ne kadar farklı olduğunu görürler fakat, pygolarda kafa yapısının farklı şekilleri vardır ve hiçbir balık bir diğerine benzemez. Pygo türleri farklı bölgelerde değişik şekillerde görülebilir. Bu pirayalar için de geçerlidir.
Akvaryumda Piraya
P. Piraya, insanlar açısından tehlike taşıyacak potansiyele sahip bir türdür. Bazı hobiciler bu türü grup halinde bakmayı denemişlerdir fakat, uzun süreli denemeler, sürü içerisindeki kavgalar yüzünden olumlu sonuç vermez. Bunun tek bir sebebi vardır; “yamyamlık”. Bu yüzden, küçüklükten yetişkinliğe geçiş dönemlerinde tek bakılmaları önerilir. Grup halindeki pirayalarda kavgaların daha az olduğu bilinmektedir ancak, buna tamamen güvenmek yanlış olur. Grup halinde bakılan bütün piranhalara, büyük su değişimleri gerekmektedir. Su değişimleri balıkların agresif tavırlarını biraz olsa da azaltır.
Piraya’nın diğer pygo türleri ile de bakıldıkları görülmüştür. Bu olasılık doğada yoktur. Üç pygo türü de farklı bölgelerde yaşamaktadır. Türlerin birleştirilmesi ile hoş bir görüntü sağlayıp, başarılı bir sürü kurma ihtimali vardır. Yinede bu türlerin birbirine karıştırılmasını tavsiye etmiyorum. Bunun sebebi, vahşi olmaları balıklarınızın hayatına mal olabilir. Bazı hobiciler, üç pygo türünü de başarılı bir şekilde birleştirmiş olsalar bile herzaman için bunu söyleyemeyiz. 20 cm boylarındaki bir piraya için en az 300 lt bir akvaryum gerekmektedir. Daha fazla sayıda piraya için daha büyük akvaryumlar önerilir.
Su Kimyası
Piraya’nın yaşadığı Rio Sao Francisco nehirinin su değerleri:
sıcaklık 21-24 C
pH 6-7.8
sertlik 25 dGH
Akvaryumda Piraya için önerilen, suyun her 3 günde bir %30 unu değiştirip pH seviyesini 6.0 da tutmaktır. Daha önceden hazırlanmış su kullanılmalıdır.
Renkler
13-14 cm boyundaki Pirayalar’ın karın altları, donuk altınımsı – kahverengi; üzerleri daha koyu renktedir. İri noktalar ve koyu pigmentler yoktur. 2 – 7 cm boyundaki yavru pirayalarda ise renkler daha kahverengiye dönüktür. Vucudun üst bölümünde siyah noktalar bulunur.
Dişler
Yetişkin bir piraya rahatlıkla insan parmağını kopartabilir. 20 cm boyundaki pirayalarda dişler 1 cm büyüklüğüne ulaşır.
Bulunduğu Bölge
Bu tür Rio Sao Francisco nehrinde ve kollarında bulunur fakat, drenajında yasaklanmıştır. Bunun sebebi gelişen insan nufusuna oluşturduğu tehlikedir. Piraya, Serrasalmus Brandtii ile Brezilya’nın aynı nehrini paylaşır ve tek bulundukları yer bu nehir ve çevresidir.
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: Serhat Şekerkıran
Buradaki haritada gösterilenler belirli türlerin yaklaşık olarak dağılımıdır. Tüm dağılımı göstermemektedir. Esasen hobi severlere bu türün görünüş olarak serrasalmus rhombeus’a olan yakın benzerliği dışında söylenecek başka bir söz yoktur. Görünüş olarak o kadar benzerler ki alanda ayırmak için eğitimli bir göz gerektirir. Michel Jégu’nun makalesinden alıntı yapılananlar hariç tek canlı fotoğraflar olan Adrien Leroy ve Jerry Plakyda’nınkilerden de göründüğü de bu türlerin benzediğidir. Davranışları da s. rhombeus ile benzerdir. Böylece nasıl davranacağı konusunda çıkarımlar yapabiliriz. Sudaki yaşamı konusunda nereden toplandığı veya yalnız yaşayıp yaşamadığı gibi konularda herhangi bir kayıtlı bilgi yoktur. Ait olduğu serrasalmus cinsine bakarak gruplar halinde değil de yalnız yaşıyor olabileceği yorumunu yapabiliriz.
Akvaryum ticaretinde ender bulunur ve s. rhombeus veya diğer compressus cinsi piranalarla kolayca karıştırılabilir. Önerilen; akvaryumda tek tür olarak beslenmesidir. Şanslıyız ki s. altispinis’i 5 inç TL [1] korunmuş örnek ve büyük bir yetişkin olarak görebiliyoruz. Yetişkin altı dönemde kuyruktaki koyu “V” şekli s. marginatus’a benzer şekilde neredeyse hyalin kenara kadar uzanır. Ancak olgunlaşmayla kuyruktaki kalın bant daha çok dolmaya başlar ve yaşla birlikte daha belirgin hale gelir.

Yeni bir tür serrasalmus olarak , s. altispinis, Uatumã havzasında (Amazon, Brazilya), s. rhombeus’u tamamlayıcı bazı açıklamalar ile birlikte Guyana kalkanında [2] tanımlanmıştır (Linnaeus, 1766).
Serrasalmus rhombeus (Linnaeus, 1766), Surinam’da tanımlanmış, Amazon’da Orinoco ve Guyana kıyı havzalarında kaydedilmiştir. Fransız Guyana’sında, Maroni Havzası’ndan Iracoubo Havzası’na kadar yayınlanmış ve Araguari Havzası’nda (Amapá, Brazilya) kaydedilmiştir. Uatumã Havzası’nda (Amazon, Brazilya) S.rhombeus yeni bir tür ile simpatrik [3] olarak yaşar; bu tür s. altispinis’tir. S. altispinis’in vücudu s. rhombeus’a göre hafifçe daha basık ve koyudur. S. altispinis 4 adet supranöral bulunması (bu sayı s. rhombeus’ta 5 adettir.) ve daha derin “serrae” [4] ile karakterizedir. Bu özellikler s. altuvei, s. compressus ve s. geryi arasında da paylaşılır. Bu üç tür de koyu ve basık bir vücuda sahiptir ancak s. altispinis’ten farklıdırlar.
Renk
Canlı renklerden oluşur, balığın gövdesi gümüş rengi ve yetişkinlerin baş kısmının yanakları turuncudur. Yan tarafları küçük koyu renkte, çapları balığın gözü kadar olan oval beneklerden oluşur. Büyüdükçe ve 150 mm’lik örneklere yaklaştıkça bu benekler giderek yok olur ve balığın gövdesinin yanları (flank) koyulaşır. Operkülün [5] hemen arkasında geniş bir humeral leke [6] bulunur ve yüksekliği başın 2/3′üne yaklaşabilir. Bu leke 100mm SL ‘den [7] sonra giderek belirginleşir. Yüzgeçler hyalindir. Sadece kuyrukta tabandaki lekeden kontrast yapacak şekilde en uçta siyah bir bant bulunur. Alkolde korunmuş örneklerde gövdenin gümüş rengi belirsizleşir ve açık kahverengi bir ton alır ancak başın altındaki kırmızımsı ton çok eski olmayan örneklerde korunur.
Coğrafi dağılım
Uatumã sularının tamamında serrasalmus altispinis tanımlanmış ve yakalanmıştır. Bunun dışında 1982 ve 1994 yılları arasında Teceira Queda’da, nehrin küçük kollarında nehrin taban kısmında da yakalanmıştır. Su sıcaklığı 30ºC üzerinde ve pH 5.5 ile bölgesel standartlar içinde görülmüştür.
Tartışma
Serrasalmus altispinis genel vücut formu ve renklenme bakımından özellikle de kuyruktaki siyah uç bandı ile s.rhombeus’a benzer. Yine de s. altispinis daha az sayıdaki supranöralleri ile s. rhombeus’tan ayrılır (4′e karşı 5). Ayrıca “serra” denen yapılar daha yüksektir (4,4-5,8% SL ‘ye karşı s. rhombeus’ta 2,4-3-8%). Bu iki türü ayıran diğer bir kriter de; S. altispinis’te gözler arası mesafenin daha dar olmasıdır (8,8-10,1% SL’ye karşılık S.rhombeus’ta 10,3-13,4%). İki türde de yanaktaki kemikleşme aralığı aynıdır. Ancak gözü preoperkül [8] açısından ayıran uzaklık s. altispinis’te daha azdır (7,6-10.3% SL’ye karşın s.rhombeus’ta 11,5 – 14,5%). Lateral (yan kısım) çizgideki delikli pul sayısı s. altispinis’te daha az olarak görülmektedir. (S.altispinis’te hypural kemiğe kadar [9] 78-85, 72-77 ; S.rhombeus’ta 90-101, 81-89). Dahası, s. altispinis ektopterigoid dişlerini (damak dişleri) s. rhombeus’a göre daha çabuk kaybediyor gibi görünüyor. S. altispinis’te kuyruk tabanında renk daha koyu ve humeral leke daha geniş ve belirgindir. Nehir sularının [10] tümünde yaygın olarak bulunur, bölge aynı zamanda s. rhombeus’un tanımlandığı Amazon kısımlarından birisidir (Jégu ve ark., 1993). Uatumã yatağında yapılan toplamalarda her iki türün de tesadüfi varlığı bize s.altispinis’in, s. rhombeus’un simpariği olduğunu söyleme imkanı verir. Böylece yakın bir tür olan s. rhombeus’la kolaylıkla karıştırılması son derece doğaldır.
S. Altispinis’i Üretmek
Aşağıdaki bilgilerin türün nehirde bulunduğu bölgelerdeki su şartlarıyla ilişkili bilimsel literatüre dayandığını hobi severlere hatırlatırız. Bu türün üremesi için ek gereklilikleri de sağlamak sizin yeteneklerinize kalmıştır. Kendi fikrime göre bu türün besleneceği tanktaki tahmin edilen şartları sağlamak s. rhombeus’taki başarının da büyük bir kısmını sağlayacaktır. Benzer bir çok tür kapalı alanlar olarak ev akvaryumlarından çok halka açık büyük akvaryumlarda üretilmiştir. Bu yazının tamamlandığı tarihe kadar kapalı alanda s. altispinis henüz üretilememiştir. Umut ederim ki aşağıdaki açıklama hobi severlere bu türü başarı ile üretme isteğini sağlar. Bu türü üretmek için en az 760 litre ve daha üstü olan büyük bir akvaryum gereklidir. Yüksek filtrasyon ve çakıl taban üzerinde arka ve yan tarafları kaplayan bitkiler olmalıdır. İsteğe göre ıslak/kuru filtrasyon sistemi ve orta-kuvvetli arasında akıntı sağlayan kafa motoru gerekecektir. Balığa yeterli yüzme alanı sağlayacak bitki örtüsü yardımcı olabilir. Suyun doğal sıcaklığı 30ºC üzerinde ve pH 6.3, iletkenlik 70 uS olmalıdır. Bu bir berrak su türüdür. Uatumã açıkları kuraklık döneminde beyaz kumlu kumsaldır.
Etimoloji [11]: Altispinis sıfat olarak latince altus (yüksek) ve spina (diken) sözcüklerinden gelmekte ve bu türün “serra” larının yüksekliğini belirtmektedir.
En Fazla Boy: 19 cm SL (yaklaşık 25cm TL)
Dağılım: Amazon Nehri Havzası, Uatumã Nehri
_______________________
[1] TL: Total Lenght. Burundan kuyruk dahil sonuna kadar olan toplam uzunluk.
[2] Jeolojide kalkan; bir kıtayı oluşturan dev kara plakaları.
[3] Sympatric: Biyolojide aynı veya örtüşen bir bölgede yaşayan birbirine çok benzer türler için kullanılır.
[4] Tüm serrasalmus cinsine adını veren ve anal yüzgecin hemen önündeki testere veya tarak ağzı gibi tırtıklı şekildeki anatomik oluşum.
[5] Balıklarda solungaçları çevreleyen sert kısım, genellikle baş ile gövdenin sınırı olarak kabul edilir.
[6] Klasik olarak caribalardan bildiğimiz solungacın yanındaki leke.
[7] SL: Standart Lenght. Balığın kuyruk hariç burnundan gövde sonuna kadar olan uzunluğu.
[8] Yanakta, solungaç kenarına uzanan ince kemik kısmı.
[9] Kuyruk kılçıklarının birleştiği özelleşmiş son omurga.
[10] Burada nehir olarak tüm Amazon değil de Uatumã Nehri anlatılmak istenmektedir.
[11] Dil, köken bilimi.
Orijinal metin: www.angelfire.com/biz/piranha038/altispinis.html
Çeviren: Ahmet Savran


Bu türün akvaryumda tek bakılması önerilir. Yapılan denemelerde altuvei’nin diğer balıklara ya çok büyük hasarlar verdiği ya da öldürdüğü görülmüştür. Ben bu türe birkaç yıldır 55 galonluk bir tankda bakıyorum. Bu tür için orta seviyede filtreleme yapılan bitkili bir tank yeterli olacaktır. Balığın ara sıra bitkilere zarar vermesi normal bir durumdur. Bu tür 15 cm ye kadar çok hızlı bir şekilde büyür ama bu boydan sonra büyümesi yavaşlar. Bu tür koleksiyonumda yıllardır bulunur ve davranış biçimi tüm örneklerde hemen hemen aynıdır. Altuvei bir yüzgeç yiyicidir ve tankında kendi türü dahil hiçbir balık bulundurulmamalıdır. Yukarıda da belirtildiği gibi yaralanma ve ölüm riski çok yüksektir. Bu tür için ideal su sıcaklığı 26 C derece pH’ise 6,8 – 7,2 arası olmalıdır. Bakımı Serrasalmus compressus ile büyük ölçüde aynıdır.
Bu tür arasıra serrasalmus rhombeus ile karıştırılır. Serrasalmus altuvei yavru iken gümüşi renktedir, büyüdükçe vücut rengi yavaş yavaş koyulaşır. Jegu ve Dos Santos bu türü incelediler ve basık vücut yapısının bu türü diğer türlerden ayırdığına karar verdiler ve Rio Negroda yakalanan tüm örnekleri serrasalmus altuvei olarak belirlediler. Ancak bu örnekler Rio Maderia’dan yakalanan Compressuslarla kaşılatırıldığında her iki örneğin aynı olduğu belirlendi ve toplanan tüm örnekler compressus olarak kayıtlara geçti. Hobiciler genelde bu iki türü ayırmakta zorlanır çünkü her iki türde ortak özellikler vardır. İyi bir gözlem ve yapılan detaylı araştırmalar bu iki türü ayırmada bize yardımcı olabilir.
Serrasalmus altuvei’nin birkaç fotoğraf ve çizim dışında tanımlanmış bir örneği yoktur. Örneklerin çoğu Caracas’ta kaydedilmiştir fakat ihmal yüzünden bir çoğu zarar görmüştür. Serrasalmus compressus ve serrasalmus hastatus serrasalmus altuvei’ye çok benzer ancak aralarında morfometrik farklılıklar bulunur. Yetişkin altuveilerde dorsoventrally’de genişlemiş lekeler ve kısa dikey çizgiler mevcuttur ancak bu çizgiler s. hastatus’da daha farklı şekillerde ve daha azdır. Bu türler arasındaki morfometrik farklar ise başın arka bölümü, omurga, arka sırt yüzgeci, göbeğin ventrall profili (compressus’da büyük ölçüde öndedir), vücut genişlikleri. (bu özellikler gençlerde yetişkinlere göre daha belirgindir).
Doğada Bulunurluk
Serrasalmus altuvei yaygın bulunan bir tür değildir. Bulunduğu bölge Rio Orinoco ve Venezuela llanos’un temiz sularıdır. Bu tür çok nadirdir ve koleksiyon değeri taşır. S. altuvei ile birlikte s. geryi, s. hastatus, s. compressus ve s. altispinis aynı grubun üyesidir hepsinin ortak noktası sıkıştırılmış ve uzamış vücut yapılarıdır.
Aldığı Renkler
S. altuvei s. compressus ile benzer renklere sahiptir.
Üreme
Bu türün üretimi hobiciler tarafından gerçekleştirilememiştir. Türün üremesi için bir çok gereksinimi bilinmemektedir. Bu tür muhtemelen çok fazla ışık istemez Ph değeri 4,5 – 7 / Dh değeri 2 – 8 / su sıcaklığı ise 24 – 28 C derece olmalıdır. Bu türün üretimini yapabilmek için benim tavsiyem 750 lt veya daha büyük bir tank kullanılması yönünde. Ayrıca tankın zeminine kum ve çakıl karışımını sermek faydalı olabilir. Tankın filtrasyonu güçlü olmalıdır. Tank ne kadar büyük olursa sonuca o kadar hızlı gidilir çünkü bu tür açık sularda yaşar. Su değişimlerini sık tutarak su parametreleri yukardaki değerlerde tutulmalıdır.
En Fazla Boy
17,3 cm
Dağılım
El Polvero’dan Rio San Jose’ye / Guarico Venezuela / Orinoco Nehri
Çeviri:Tolga ERENER
Kaynak Yazı: angelfire.com/biz/piranha038/altuvei.html

Gerçek pirambeba olarak gösterilir (Pira=balık, Beba=yassı). Balığın kılçık yoğunluğu çok fazla olduğundan yerliler tarafından tüketilmez. Balıkta az et bulunmaktadir. Brandtii’nin agresif tavrı yüzünden insan ölüleri yiyebileceği inancını kuvvetlendirir ve yerliler tarafından tercih edilmez.
Bu tür Rio Sao Francisco nehrinde görülür. Brandtii kuyruk ısırıcı olduğundan akvaryumda tek bakılmalıdır. Balık 10 inch (25cm) e kadar büyüyebilmektedir. Brandtii doğada değişik renklerde ve formlarda olabilir fakat ithal edilen çoğu brandtii genellikle sarı yüzgeçlere, noktalara, ve açık gümüş gövde renginde olur.
Bu türü belirlemedeki en büyük özellik alt (anal) ve üst yüzgeçlerin birbiriyle hizalanışıdır. Brandtii’de belirleyici olan en büyük özellik alt yüzgecin diğer piranha türlerinde olduğundan çok daha önde olmasıdır. Eğer, balığın alt yüzgecinin başladığı yerden yukarıya doğru 90 derecelik bir çizgi çizerseniz ve bu çizgi üst yüzgecin üzerindeki çizgilerin 3-5′ine denk geliyor ise balık çok büyük olasılıkla brandtiidir. Bu kuralı bozabilecek tek balık Serrasalmus Compressus olup, Serrasalmus Brandtii ile çok benzer özelliklere sahip olabilmektedir.
Akvaryumda
Gerçek PIRAMBEBA – bağzı hobiciler bu türü grup halinde beslemeye çalışmıslardır. Doğada yavru brandtii’lerin ufak gruplar halinde bulundukları kaydedilmistir, fakat diğer bütün türler için aynı şey geçerlidir. Akvaryumda yetişkin iki brandtiinin uzun zamanlı beslenebileceği henüz bilinmemektedir. Er yada geç mutlaka ayrılmaları gerekmektedir. Aksi takdirde kavgalar ve ısırıklar zaman zaman görülecektir. Kendi denemelerimde yeterince besin bulumasına rağmen iki balığın yinede çatışmasından dolayı ayırmak zorunda kaldım. Bu yüzden Brandtii tek başına bakılması gereken bir türdür.
Üretim (Çiftleştirme)
Bu türde henüz üretim başarılamamıştır, fakat çiftlestirme güdüleri s. maculatus ve s. spilopleura ile aynı belirtileri göstermektedir. üretim için bazı gereksinimleri yerine getirmek zorunludur.
Brandtii ufak bir tür olup çok agresif tavırlar sergileyebilen bir balıktır. Bu yüzden tavsiyem en az 600 lt (200gal) olan bir tankta çiftlestirme denenmelidir. Bunun amacı tankınız ne kadar büyük olursa brandtii kendini o kadar güvende ve evinde hissedecektir.
Rio Sao Francisconun su kimyası (bölgeye göre değişebilir):
pH: 6-7.8
ısı: 21-24 celcius
toplam sertlik: 25 dGH
Tavsiyem pH’i 6.0 yaparak her 3 günde bir %30 su değişimleri yapmaktır. Daha önceden hazırlanmış su kullanılmalıdır ve suya galon basına 5 mililitre fosforik asit eklenmelidir. Bunun sebebi amazonda zor üreyen yayın balık türlerinin 5. su degisiminden sonra yumurta dökmeleridir. Yinede s. brandtii için aynı garanti verilemez. Peat filtrasyonu her daim yapılmalıdır. Sizleri ilgilendiren konu Rio Sao Francisco’nun pH değerleridir. Bu nehir 4.8-7.8 arasında bölge bölge degişebilmektedir. S.Brandtii’nin yakalandığı bölgelerde yapılan ölçümlere göre balığın yaşadığı pH değerleri 6.5-8.7 dir. Birçok tür yüksek asidik ortamda yaşayamamaktadir. Yaşayabilse bile yiyecek kaynaklarının düşük olduğunu görürüz. Diğer yandan pH’in 5′e yakın olması demek balığın yumurta dökememesine sebep olur.
Beslenme
Vucut boyutu besinlere göre fark edebilir (Oliveira, et al, 2004). Yavrular, larva ve micro crustaceans gibi besinlerle beslenebilir. Genç Brandtii’ler, böcek, balık yüzgeçleri, pulları ve etiyle beslenir. Bu besinler Brandtii’nin ana menüsüdür. Yetişkinler, genellikle balık eti olmak üzere, birçok farklı besinlerle beslenebilirler. Kaydedilebilen toplam 22 çeşit yemek olmak üzere tohum, yaprak, bitkiler ve kökler de buna dahildir. Fakat bitkise besinler Brandtii’nin midesinde önemli bir yer oluşturmaz ve nadir görülen bir davranıştır.
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: Serhat Şekerkıran
Serrasalmus Altuvei’den ayrılması zor bir türdür. Fakat hobiciler bu ayrım için şu metodu dile getirmektedirler ve bu ayrımda genellikle balığın yaşının ve büyüklüğünün etkili olduğunu söylemektedirler. Balıkta belirli büyüme zamanlarında çizgiler ve noktalar görülür, daha sonra kalıcı hale gelirler. Bu balıkta yaygın aranan şekil sıkıştırılmış vücut ve bol noktalı, aynı zamanda da hafifçe yukarıya dönük burundur. Oldukça yüksek bir sırta sahiptirler. Kuyuklarının kenarında ince bir banda sahip olabilirler ve bu onlara kuyruklarından dışarıya doğru ”V” şeklinde bir renklenme verir. Bu renklenme yaş ile kararır ve balığa daha karakteristik bir kuyruk verir.
Serrasalmus compressus ve serrasalmus altuvei vücut şekli ve renk deseni olarak benzerdirler. Ölçüler her birini ayırırsa da bu zordur. Serrasalmus compressus profilde ve supra-orbital bölgede (arka kısım) daha iç bükeydir. Omurga üzerinde ise serrasalmus altuvei’den daha dış bükeydir. Serrasalmus compressus serrasalmus altuvei’den daha sağlam, gürbüz bir burna sahiptir. Serrasalmus compressus’un çoğu örneklerinin karın bölgesinin ön profili serrasalmus altuvei’den daha büyük bir öne doğru çıkıntıya sahiptir. Tüm bu özellikler genç balıklarda yetişkinlerden daha belirgindir. Ne serrasalmus altuvei ne de serrasalmus compressus yaygın türler değillerdir. S. altuvei Venezuela Llanos’un temiz sularıyla sınırlanmıştır. Koleksiyonlarda ve söylenilenlere göre doğada da nadirdir. Söylenilenlere bakılırsa s. compressus Rio Madiera ve çevresiyle sınırlanmıştır.
Akvaryumda
Önerilen; akvaryumda tek bakılmasıdır. Balık bir yüzgeç ısırıcıdır ve hiçbir türle ve grup olarak bakılmamalıdır. 55 gallon (250 lt) bir akvaryum, bol bitki ve ılımlı bir havalandırma gereklidir. Gereksinimleri S. altuvei ile benzerdir ve özenle bakılmalıdırlar.
Yaşam Rengi
Pigmentler s. compressus’u s. altuvei’den ayırmaya yardımcı olur. Genç s. compressus s. altuvei’den karın ve ön vücutta genişleyen uzun ve yoğun noktalara daha fazla sahiptir. Vücut rengi gri metaliktir. Anal yüzgeç kırmızımsıdır ve siyah renk ile sınırlıdır. Kuyruk yüzgeci siyah terminal bir banda sahiptir. Diğer yüzgeçler şeffaftır. Gözler kırmızımsı turuncudur.
En Fazla Boy
19 cm
Kaynak : www.opefe.com
ÇEVİRİ : Serdar TUFAN

Bu türlerin yavruları serrasalmus irritans’la karıştırılır. Bu tür serrasalmus cinsinden çok bir pristobrycon cinsine benzemektedir. Bu türün benekleri kesme imine benzemektedir. Ancak bu benekler herhangi bir su değişiminde ve stres altında kaybolabilir. İyi koşullar sağlandığında benekler kolayca göze çarpar. Yetişkinler böcekler, kabuklular, balık ve meyve tohumları ile beslenirler.
Akvaryumda
Akvaryumda tek bakılmalıdır. Bazı hobiciler grup halinde baktıklarını söylemektedir ancak önerilmez. Çünkü sorunlar doğar ve ölümler başlayabilir. Yüzgeç ısırıcılarıdırlar. Yaklaşık 200 litrelik ve bitkili bir tank tek bir serrasalmus eigenmanni’ye yeterli olacaktır.
Büyüme
Ölçülen maksimum boyut 18 cm dir.
Üretim
Şu ana kadar bir hobici tarafından üretilememiştir. Habitatları hakkında pek bilgi yoktur. PH=6.5- 7.0 Su ısısı=22-26ºC Piranhaların büyük çoğunluğunda üreme süreci kanlı ve ısırılmış yüzgeçlerle geçebilir. Ama sonunda akvaryumlarda nadir başarılabilen bir olayı başarmış olursunuz. Üretim için en iyisi 220 galonluk (832litre) bir tank olur. Su ısısı 22 ile 26 derece arası olmalıdır. Üremeden sonra balıklar yumurtaları ile ayrılmalıdır. Bol bitkili ve saklanacak yeri olan bir tank tercih edilmelidir.
Besin
Canlı yem ve beyaz etler. Doğada böcekler, kabuklular ve tohumlarla beslenebilirler.
Kaynak: OPEFE
Çeviri: Alparslan Özdemir

Bu torpido şekilli balıklar bu türlerin tek uzunlamasına çeşididir. Doğal yüzgeç ısırıcısıdır ve akvaryumda tek başlarına bakılmalıdır. Balığın uzunlamasına şekli ile ilgili bazı şüpheler mevcuttur. Bulunduğu bölgeye göre şeklinin uzunlamasına ya da paralel kenar olması muhtemeldir. Tarihsel olarak, anal yüzgecin bozuk oluşu cinsel ayırımı mümkün kılar. Bu türleri tamamen araştırma ihtiyacı duymadığım gibi, uzmanları da sadece akvaryum bakımları ile ilgilenmiştir. Tüm bunlar da akvaryumcularda yüksek fiyatlarda satılmalarına neden olmuştur.
Machado-Allison ve Fink (1996) juvenil boydaki yeterli sayıda serrasalmus pingke ile çalışmalar yapmışlardır. Morfometrik değerler ve diğer karakteristikler oldukça eksiktir. Serrasalmus elongatus, serrasalmus rhombeus ile karşılaştırıldığında büyük bir sırtsal omurga da dahil olmak üzere; farlı renklenmeleri, anal yüzgeç çizgileri ve omurga parçalarının sayıları bakımından farklılık gösterir. Bazı jüvenil serrasalmus irritanslar hayatlarının erken safhalarında uzunlamasına bir şekil de alsalar, asla serrasalmus elongatus’unki gibi uzunlamasına bir yapı gösteremezler ve bu durum elongate (uzunlamasına) adının türe has bir isim olmasını sağlar!
Bu türler belli kalıplarda değildirler ve gelişimlerinin ilk aşamalarındaki çevreleri hakkında çok az şey bilinmektedir. Bununla beraber, çok küçük yaşlarından itibaren diğer balıklara saldıran birer avcı olduklarına dair veriler gösterilmiştir. Genç balıklar sıklıkla bulanık ve berrak sularda bulunurlar ve genellikle su üstü bitkilerinin bulunduğu lagünlere (gölcüklere) uyum sağlamışlardır.
Juvenil balıklar, bazı türlerde kuyruk üzerinde bulunan koyu renkli leke dışında, üzerinde belirgin leke ya da noktalar bulunmayan gümüşsü-gri bir vücuda sahiptir. Yüzgeçler hyalin ve ışığı geçiren (transparan) yapıdadır. Yetişkinlerde vücut genellikle arka-sırt ve ön kısımlarda parlak gümüşsü renktedir. Göğüs ve alt karın yüzgeçleri turuncu ile kırmızı renklerdedir. Lateral (yanal) çizginin ilk noktasını hemen yakınında, göz hizasında siyah bir leke bulunur. Balığın kafasının üst kısmı koyu renklidir; ventral-lateral bölgelerin ve çenenin rengi ise sarı ile turuncu renk alabilir. Sırt ve anal yüzgeç gri renklidir. Anal yüzgecin ilk çizgilerinin hemen sonunda siyah bir bant mevcuttur. Sırt ve adipoz yüzgeçleri, yetişkin boydaki balıklarda son derece koyu renk alır. Küçük olan türler daha saydam adipoz yüzgeçlere sahiptir. Sırt ve karın yüzgeçleri kırmızıdan turuncuya kadar değişik renkler alırlar.
Meraklıları tarafından bu türlerin üretilmesi henüz başarılamamıştır. Bununla beraber, bazı meraklıların bu balığı üretebilmeyi ümit ettiklerine dair bilgiler mevcuttur.
Işık Gereklilikleri
Venezuela, Llanosta bulunanlarla aynı olabilir. Oricono nehirleri: pH: 4.5-7 (6.0); 2-8 dH (6); 75-82°F (24-28°C). Bu balıkların tutsakken ürememeleri nedeni ile bana göre 200 galondan büyük bir tank kullanılmalıdır. Geri ve orta planda yoğun bitki bulunan çakıl ve kum karışımı içeren bir tank şarttır. Filtrasyon bir tarafta power head ile diğer taraftan da ıslak/kuru sistem ile güçlendirilmelidir. Büyük tank üzerinde durmamın nedeni bu balıkların kendi ortamlarında rhombeus benzeri tavırlar sergilemeleridir. S. rhombeus da, bu balık gibi açık nehirlerde bulunur. Su değişimleri, su değerlerini sabit tutmaktan veya uygun değerlerin altına düşmesini engellemekten daha önemli değildir! Bu torpido şekilli balıklar diğer piranhaların üremeleri için gerekli olan hızlı akıntılara ihtiyaç duyarlar. S. elongatus sıklıkla sel taşkınları ile su altında kalan ormanlık alanlarda bulunur! Yetişkinleri ise çoğunlukla büyük nehirlerde ve büyük sabit lagünlerde bulunurlar. Kurak sezonu Ekim – Nisan periyodunda; sulak sezonu ise Nisan-Eylül arasında geçirirler.
Büyük ve harekete duyarlı gözleri sayesinde su yüzeyindeki hareketleri çok iyi takip ederler. Bu balıklarla ilgili bir başka sorun ise önceden belirgin bir olay olmamasına rağmen, avcı yaratılışları gereği diğer balıkları avlamaları ve balıklarınızı kaybetmenizdir. Piranhaların büyük çoğunluğunda olduğu gibi üreme işlemi oldukça kanlı ve yüzgeç ve solungaç parçaları ile dolu bir süreç olacaktır. Ama sonunda son derece nadir rastlanır bir olayı başarmış olacaksınız!
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: A. Caner Güven

Dr. Michel Jégu, Geraldo M. dos Santos bu türü keşfetti. Serrasalmus Geryi, Fransız balıkbilimci Dr. Jacques Géry’e serrasalmidae ailesinde ve özellikle serrasalmus cinsinde yaptığı önemli çalışmalar sebebiyle atanmıştır. Ben gerçekten bu balığın ne kadar büyüdüğünden emin değilim. Gördüklerim ortalama 9 inç (23 cm) büyüklüğündeydi. Öyleyse fazla büyük olmadıklarını söyleyebiliriz. Bu balıkların vücutları yandan sıkıştırılmış gibidir.
Yakın geçmişte (2000), OPEFE George Sheh’den bu balıkların grup halinde bakılabildikleri, balıkların minimal düzeyde yüzgeç ısırıcı oldukları gibi bazı bilgiler aldı ve kendisi bunu 15 balığının fotoğraflarıyla destekledi. Bunlar birlikte 125 gallon bir tanka yükseltildi, balıkların en büyükleri 10 inçi (25,5 cm) geçmişti. Bunları bana bildirdikten sonra George’dan daha fazla bilgi gelmedi. Bundan sonra Portland, Oregon’dan Jeff Concannon bu balıkları kendi büyük ev akvaryumunda baktığını bildirdi (2005). Bu da Serrasalmus türünün ilk olarak küçük bir grup halinde bakılabildiği anlamına gelir. Ancak bu tip bir deney, diğerleri karşıt raporlar verirken, birkaç başarılı raporla taslak olmaya devam ediyor. Benim fikrim serrasalmus türleri ev akvaryumlarında yanlız bir birey olarak bakılmalıdır. Orada bu balıkların grup halinde barışçıl bir şekilde bakılabilecekleri şüphe olmaya devam ediyor. Bence bu iyi bir fikir değil. Çünkü bu balıklarda birbirlerini ciddi şekilde yaralama potansiyali var. Yüzgeç ısırılmaları zararsız görülebilir çünkü yüzgeçler yenilenirler. Fakat tekrarlanan yüzgeç ısırıklarından et kopmaları vs. ciddi yaralanmalar olabilir. Şunu unutmamalısınız ki ev akvaryumunuz birer kutudur, balığınız yaralandığında kaçıp yüzebileceği bir nehir değil. Hobiciler bu balıkları grup halinde test edecekleri zaman sürekli dikkatli olmalıdırlar. Bu zamana kadar da uzun zamanlı bir başarı rapor edilmedi.
Hobiciler bu türden mor çizgili piranha diye bahsederler. Çünkü hayvanın çenesinin altından başlayıp yukarıya doğru burnunun üzerinden sırt yüzgecine kadar uzanan geniş bir çizgi vardır. Bu da balığı bilinen en eşsiz ve ilginç serrasalmus türünden biri yapar.
Üretim
Birçok hobici serrasalmus geryi’yi üretmeyi denemiştir. Bu zamana kadar birkaç doğrulanmamış üretim programı vardır (Biri Singapur’da, diğeri Ohio’da). Aşağıda kullanışlı olabilecek bazı bilgiler var. Hobiciler bu genel parametreleri balığın kendi ekolojisi için anımsamalılar. Benim varsayımıma göre bu balık temiz olan herhangi bir su kondisyonunda üreyecektir.
Bu balıklar barajların yapıldığı ve onların ekolojilerinin insanlar tarafından değiştirildiği yerlerde bulundu. Balık üretim denemelerinde en önemli parça olan su kimyası ise şöyle; Rio Araguaia: pH 5.8-7.5 (6.5), 4-20 dH (8 ) , 72-82°F (22-28°C). Erken kurak sezon pH 7.0 (6.7-7.3), geç kurak sezon da ise 6.9 (6.6-7.0) olabilir. Erken kurak sezon zamanında sıcaklık (29.0 C (27.8-30.2), geç kurak sezonda ise 28.2 C (27.0-29.2). (Tejerina-Garro, et al). Serrasalmus Geryi temiz suya sahip olan Rio Tocantins’den tanımlandı. Temiz su nehirlerinde pH 6.9-7.5 , sertlik 5-12 dH’dır (Aynı zamanda Rio Xingu bu kategoride olabilir). Gereklilikler alt tabakada balçıklı bir kum (bitkilerin rahatı için) ve parlak ışıktır. Çoğu durumda kurak ve yağmurlu sezonu taklit etmek daha iyidir. Bu 3-4 hafta boyunca sürdürülebilir. Çoğu piranha türünün yumurta atmaları bu programın takibiyle başarılı olmuştur. Barometrik basınçtaki değişiklikler yumurta atımını kolaylaştırabilir (Bizim yağmurlu sezonumuz sırasında). Kurak sezon sırasında su seviyesini arttırabilirsiniz ve kısa süreliğine açlık dönemine izin verebilirsiniz. Herhangi bir piranha türüyle bunu yapmak zor gözükebilir. Onlara ufak yemlerle yavaşça yükselerek kondisyon verebilirsiniz. Daha sonra yağmur sezonu sırasında büyük değişiklik ve nicelik sağlayın. Bütün bunlar bir esirlik durumunda doğal çevre yaratmak içindir. Ben aynı zamanda tankın kenarlarının, önünün ve arkasının kağıtla kaplanmasını öneriyorum.Böylece çift ya da çiftler rahatsız olmazlar. Piranha türlerinin çoğunda olduğu gibi serrasalmus geryi’de de cinsiyet belli olmamaktadır. Şimdilik bu türü üretmek için ne boyutlarda bir tank kullanılması gerektiği bilinmemektedir. Ortalama boyutlarda piranhalarla üretim olabilir. Şayet değiştirilmeyene kadar benim fikrim ise potansiyel bir çift serrasalmus geryi’nin en az 200 U.S galonluk (yaklaşık 760 lt.) bir tanka konulmasıdır. Benim genel kuralım ise şudur; büyük olan daha iyidir! O halde bu türü üretmeyi düşündüğünüzde bunu unutmayın.
Dağılım
Serrasalmus geryi aşağı Tocantins’den ve Araguaia nehirlerinden tanımlanır. Brazil – Para – Araguacema, rio Araguaia.
En Fazla Boy
18.1 cm
Kaynak : www.opefe.com
ÇEVİRİ : Serdar TUFAN

Serrasalmus Gibbus makalesi daha sonra eklenecektir.
YAKINDA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Serrasalmus cinsindeki yeni bir türdür. Kuyruğunda siyah bir bant vardır. Vücudunda dikine uzatılmış çizgiler bulunur. Çoğu hobici için bu balığın serrasalmus manueli ile karıştırılması mümkündür.
Akvaryumda
Önerilen bu türün akvaryumda yalnız bakılmasıdır. Büyük akvaryum gerektirirler (380 litre ve daha büyük). Güçlü bir filtreleme ve kafa motoru gerekir. Genç balıkları beslemek zordur, kesilip ezilmiş balık ve karides önerilir. Bu, balığın yemin kokusunu almasına ve onunla ilgilenmesine izin verir. Suda sıcaklık 25-27 derece, ph 6.8-7.4 arasında tutulmalıdır. Su kalitesi test kitleriyle takip edilmelidir.
Yaşam Rengi
Balığın yan tarafları metalik yanar-dönerli gümüşi renktedir. Gözler koyu, metalik mavidir. Kafasının arka tarafı ve sırtı, ağzı ve alt çenesinin bir bölümü siyahtır. Sırt, anal, kuyruk yüzgeçleri hafif koyu renktedir. Kuyruk yüzgeci siyah renkte bir sınıra sahiptir (Karanlık bir ”V” şekli gibi). Yetişkinlerde vücut oldukça koyu renktedir.
En Fazla Boy
28 cm
Dağılım
Brezilya, Venezuella,
Kaynak : www.opefe.com
ÇEVİRİ : Serdar TUFAN

Akvaryumlarda yalnız olarak tutulmasını tavsiye ederim. Bu türün davranışının, serrasalmus altuvei ve serrasalmus compressus ile aynı olduğu farz edebiliriz. Muhtemelen bir yüzgeç ısırıcısı. Balık hakkında daha fazla veri toplamaya çalışacağım.
Serrasalmus hastatus, Brezilya’dan piranhaların yeni bir türüdür. Yüksek ölçülü, derine vücutlu bir balıktır ve Rio Branco’dan tanımlanmıştır. Brezilya’nın Rio zencisidir. Vücut yapısı olarak serrasalmusun birkaç türüne benzer. Bu tür, s. altispinis, s altuvei, s. compressus ve s. geryiyi kapsar. Vücutta noktaları yuvarlaktır. Hem de bu türün, s. geryi’nin sırt çizgisi gibi baş boyunca ayrı çizgisi yoktur. Sırt-baş mesafesi bakımından s. compressusla benzerlik vardır. Çene ve solungaç alanı, s. compressus ve s. altuvei’den bu türü ayırır, göğüs yüzgeç ilaveleri daha kısadır.
S. altuveinin erişkinleri bazen kısa dikey çizgiler oluşturur ve benekler gösterir ama kesinlikle s. hastatusun dikey çizgileri kadar çok değildir. Vücut parlak gümüştür ve mavi tonlardadır. Göz mavi-gümüştür, vücut sırta doğru daha karanlık gri-mavidir, dikey çizgileri mevcuttur.
Hastatus ismi, Latinceden türetilmiştir. (Entymology; mızrak şekilli, sivri uçlu ve yüksek ölçülü)
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: Metehan

Serrasalmus Hollandi makalesi daha sonra eklenecektir.
YAKINDA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Serrasalmus humeralis üzerinde yapılan çalışmanın tamamlanması için sistemleştirilmesi gerekmektedir. Jegu serrasalmus eigenmanni ile serrasalmus humeralis’in aynı temele dayanabileceğini, gelecekte daha fazla örnekle daha kesin sonuçlar alınabileceğini belirtir. Türler sınıflara ayrıldığında bu tür serrasalmus hollandi’nin bir uzantısı olarak kabul edilmiştir. Gery’e göre ise bu tür pristobrycon scapularis ile aynıdır. Bu tür serrasalmus ailesinin bir üyesi olarak kabul edilir ancak henüz bilim adamları tarafından kesinleştirilmemiştir. İddiaya göre bu türün ilk örneği 1977’de Dade Country-Florida’da görülmüştür, ancak ilk korunmuş örnekler Miamiden WL Fink tarafından tarafından belirlenmiştir. (Bu balık ilk olarak serrasalmus rhombeus sanılmıştır.) Bazı türler birbirleriyle çok benzer özellikle s. hollandi, s. serrulatus, s. eigenmanni, p. scapularis birbirleriyle çok karıştırılır. Bu türler gelecekte yapılacak detaylı araştırmadan sonra pristobrycon olarak kayıtlara geçebilir ancak yetkili makamlar tarafından araştırılana kadar serrasalmus ailesinin bir üyesi, olarak kabul edilir.
Oyapock’ta toplanan araştırmacılar Rio Kaw ve Rio Araguaia dan toplanan örneklerin birbirlerinden farklı olmadığını ikisininde serrasalmus humeralis olduğunu açıklamışlardır. Bu türün anal yüzgecinde 29-31 çizgi bulunur. Balığın iki tarafında eşit olarak dağıtılmış toplam 44 yanal çizgi mevcuttur. Lateral çizgisinde küçük ölçekli 72-82 nokta bulunur. Ectopterygoid dişleri yaşa bağlı olarak azalır, balık 100mm iken 5 ila 7 arasında dişe sahiptir, 180mm olduğunda ise balıkta ectopterygoid diş kalmamıştır. Türün kafa genişliği 3,25cm dir ve bu özellik bu türün serrasalmus serrulatus ve pygocentrus scapularis’den ayrılmasını sağlar. Göğüs yüzgecinde üçgen lekeler ve büyük benekler göze çarpar. Kaudal yüzgecinin tabanında büyük koyu bir leke mevcuttur. Bu türün bazı örneklerinde kuyruk yüzgecinin yan kenarlarında ve anal yüzgecinin tabanında gri lekeler görülmüştür. Yüzgeçlerinde damlalar halinde siyah bir bant vardır. Anal tabanındaki koyu hat çok belirgin değildir. Diğer renkleri tipik serrasalmus renkleridir. Yağ yüzgeci siyahtır, renkleri su şartlarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Norman farklı bölgelerden toplanan topotipleri incelemiştir. Araguia, Maderia ve Xingu havzasından toplanan s. humeralisler ile s. eigenmanniler arasında herhangi bir ayırıcı özellik bulunamamıştır. Bu nedenle s. eigenmanni ile s. humeralis’in aynı tür olması daha muhtemeldir. S. humeralis’lerin yaşam alanında yapılan son araştırmalarda bu türün yeni bir simpatrik formu keşfedilmiştir. (Aynı tür olmasada ikizi olarak kabul edilir.) Bu türün üç faklı havzadan elde edilen numuneleri laboratuvar ortamında incelenmiştir ve morfometrik karakterlerinin çok benzediği görülmüştür. Bu tür bazı özellikleri yüzünden hala s. hollandi’nin bir uzantısı olarak görülür. Bu tür hakkında daha özel bilgiler elde etmek için daha çok numuneyle daha detaylı araştırmalar yapmak gerekmektedir. Bölgede yapılan araştırmalar sırasında hiç s. rhombeus’a rastlanmamıştır. Bunun nedeni olarak s. humeralis’in s. rhombeus’un yaşam alanını işgal ettiği düşünülmektedir.
Dağılım
Amazon nehri havzası,Bolivya – Brezilya ve Peru.
Maksimum Boy
20cm (7,8 inç SL) veya yaklaşık 9 inç
Çeviri: Tolga ERENER
Orjinal metin: angelfire.com/biz/piranha038/humeralis.html

Bu tür biraz karmaşıktır; Uzun burnu ve “V” şeklindeki yüzgeciyle kendine özgüdür. Bu türün 5 ila 9 adet ectopterygoid dişi vardır ve yavrularda daha fazla bellidir. Bu tür serrasalmus sanchezi ile (Peru) benzerlik gösterir. Her iki türün de yakın morfolojik özellikleri vardır. Bazı akvaristler bu türü birden fazla baktıklarını rapor etmişlerdir (100 galon veya daha fazla) ancak bu her durumda bu türün grup olarak bakılabileceği anlamına gelmez. Bu türü kendi türüyle veya başka türlerle grup olarak beslemek istemenin sonucu eksik yüzgeçler, vucut yaralanmaları veya ölüm olabilir. Jeff Concannon birkaç yıl serrasalmuslar ve bu tür hakkında küçük gruplar halinde bakma tecrübesine sahiptir. Jeff ‘e göre türleri gruplamada balık sayısı 5 iken hemen 4 e düşmektedir (Balık ölmüyor sürüden dışlanıyor). Bu 4 balık 1 buçuk yıl kadar yaşamış. Sonra 2 balık garajda ısının çok yükselmesi nedeniyle ölmüş. Şu anda 2 balık birlikte yaşıyorlarmış. Ava sinsice yaklaşması ve pusuya düşürmesi gibi yırtıcı özellikleri bakımından serrasalmus elongatusla benzer özellikler gösterir. Serrasalmus irritans’lar chiclid leri ve yavaş hareket eden catfish’leri tercih eder.
Yaşam Rengi
Bu türün parlak gümüş bedeni ve bir çok küçük siyah noktaları vardır. Bu türün ventral bölgesi metalik turuncudur. ( Yavruların gümüş ) Anal yüzgeci kırmızıdır ama bazı örneklerinde sarı ya da turuncu olabilir. Yaşlı örneklerinde anal yüzgeç iyice kararır ve simsiyah olur. (Siyah bir üçgen gibi). Serrasalmus irritans’ı bilineatus, elongatus ve marginatus la kıyaslarsak; bilineatustan distal kaudal şeritiyle ve onun oranıyla, elongatus tan humeral noktasıyla (yanağındaki siyah leke) ve çıkık vücuduyla (high back) ve marginatustan terminal kaudal yüzgecindeki siyah bandıyla farklıdır.
Üretim
Bu türün üretimi bir hobici tarafından daha gerçekleştirilememiştir. Yavrular için bol bitki gereklidir. Yetişkinler açık nehirlerde bulunur. Serrasalmus irritans diğer serrasalmus türlerine oranla çok daha erken ergen duruma gelir çünkü küçük bir türdür. Orinoco Nehirleri: PH:4.5-7(6.0); 2-8 dH(6); 24-28°C derece. Bu türlerin üretimi daha yapılamadı ama bana göre 756 litrelik bir tank kullanılabilir. Aynı zamanda bol bitkilendirilmiş ve kumlu tank kullanılabilir. Kuraklık dönemi Ekim-Mart, Yağış dönemi Nisan-Eylül dür.
Tarihsel Adları
Serrasalmus Fernandezi (Fernández-Yépez)
Serrasalmo irritans (Peters, 1877)
Dağılım
San Fernando Apure, Venezuela. Holotype (unique): ZMB 10045.
En Fazla Boy
13.8 cm SL (5.43307 inches) or 15.0 cm TL (5.90551 inches).
Kaynak: Opefe
Çeviri: Alparslan Özdemir

Spilopleura ile maculatus sürekli karıştırılır. İkisinin arasındaki farklılık kuyruktaki siyahlıktır. Maculatusta bu siyahlık çok küçükken bile mevcuttur. Spiloda ise balık büyüdükçe ortaya çıkar. Spiloda siyahlık kuyruğun ortasından geçer.
Doğada maculatuslar zaman zaman 20 balıklık gruplar oluşturabilirler. Yalnız gezen bir maculatus kendi karakterine uygun gruplara dahil olur. Bu yüzden akvaryumlar için tehlikeli durumlar oluşabilir. Gündüzleri aktif bir balıktır. Büyük balıklar gece çökünce de bir süre aktif kalırlar ve daha sonra tabana yakın dinlenmeye çekilirler.
Çiftleşme dönemlerinde daha saldırgan oldukları gözlenmiştir. Çıplak elle tutulmamalıdır. Ciddi ısırıklar meydana gelebilir. Maculatus piramberaların küçük türlerinden biridir. Yaşama bölgesinin merkezi, Parana – Paraguay’dır. Her ne kadar spilo ve maculatus çok benzer olsalar da birbirlerinden farklı türlerdir. Spilonun kemik ve çene yapısı maculatusa göre daha dardır. İki balık arasındaki dışarıdan bakıldığında en büyük farklılık kuyruktadır. Yetişkin spilonun kuyruğunun 3 de ikisi siyahtır. Spilonun yan tarafındaki noktalar daha belirgindir. Genç spiloların göğsünde siyahlık bulunmaktadır ve yanlardaki noktalar belirgindir. Ayrıca spilonun gözü daha küçüktür.
Fakat ilginçtir ki, Oyapockùn derin olmayan bölgelerinde yaşayan spilolar morlaşıp, kararmışlardır ve kuyruktaki belirginlik kaybolmuştur.
Bu iki balığı ayıran bir diğer özellik ise spilonun gözü siyahtır, mac.in gözü kırmızıdır.
Akvaryumda
Akvaryumda tek bakılması gereken bir balıktır. Çift veya grup halinde bakıldığında problem çıkabilir ve ölümler gerçekleşebilir. Sadece çiftleşme döneminde iki maculatus aynı akvaryuma konabilir. Doğada birbirlerini tolore eden balıklar geçici bir süre grup oluştururlar.
Büyüme Hızı
Maksimum boyut 20 cm’dir. Hızlı gelişirler.
Besin
Canlı yem ve beyaz etler..
Üretim
Çiftleşmeleri nattereriye çok benzer fakat doğru su şartları gerekmektedir. pH 6.5-7.5 (rio Paraguay, rio Parana) gH 4-14 Paraguay piranhaları bazen 15 Celcius a kadar düşen su sıcaklığına tolere edebilirler, fakat balık 21-25 celcius(70-77 Fahrenheit) arasında bakılmalıdır. Yüksek ısılardaki su bu balığın üremesinde yardımcı olur ve olsılığı arttırır, balık çiftleşmeye daha yatkın hale getirir.
Üremek için en düşük ısı 70-77F olmalıdır. Üremeden sonra balık yumurtaları yiyebildiğinden dolayı, balık ile yumurtalar ayrılmalıdır (eğer tankta başka balık yoksa). Eğer tankta başka balık var ise piranhalar koruyucu bir davranış sergiler. Bir üretimde 220 galonluk tank kullanılmıştır ve bolca bitki, saklanacak yer oluşturulmuştur. Su yumuşak ve hafif asidik, derece ise 80-84F dir. Balıkların yaşı 3 dür.
Üreme zamanında dişi balığın karnı çok şişmez fakat yumurta dolar. Erkek balığın ise rengi kararır. Eğer elinizde bir çift var ise çiftleri önce ayırın ve canlı yem ile besleyin. Daha sonra önce erkek, 1 gün sonra dişiyi akvaryuma dahil edin. Erkek çok heyecanlanıp dişiye zarar verebilir, fakat her balıkta bu gözlenmez. Bazı erkekler 10 gün kadar bekleyebilir. Zaten yaklaşık bir ay içinde çiftleşme olursa olur. Çiftleşme akşam üstü saatlerinde başlar ve 3 saat kadar sürebilir. 800-1200 arasında yumurta bırakılır. Yumurtalar 54-58 saat arasında çatlar. Suyun ısısı 82F olmalıdır. 1 hafta sonra karides yemi verilebilir ve daha sonra solucana terfii edilir.
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: Serhat Şekerkıran

Serrasalmus manuelli, en büyük piranha türlerinden biridir. Bugüne kadar yakalanmış en büyük manuelli 50 cm boyundadır. Genç balıklarda solungaç üzerinde büyük lekeler bulunur. Ayrıca şekil itibariyle serrasalmus gouldingi ile arasındaki benzerlikten dolayı bu lekeler tanımlamada en büyük etkendir. Vücudun üzerinde siyah hafif belirgin, dikine çizgiler bulunur. Genç balıkların rengi gümüş ve yeşil karışımıdır. Solungacın arkasında siyah bir leke bulunmaktadır ve bu leke balık olgunlaştıkça daha silik bir hal alır. Yetişkin Manuelliler tipik serrasalmus kafa şekline sahiptirler. Balık tamamen gümüş renk alır ve kuyruğu “V” şeklinde siyahtır.
Akvaryumda
Büyük boyutlara ulaşabildiğinden dolayı tankınızın da oldukça büyük olması gerekir. Tek bakılması gereken bir türdür. 150*50*50 boyundaki bir akvaryumda ömür boyu rahatlıkla bakılabilir fakat daha büyük akvaryumlarda daha büyük boylara ulaşabilir.
Serrasalmus manuelli süper egzotik bir balık olduğundan dolayı suyunuzun kalitesi ve oksijen seviyesi oldukça yüksek düzeyde tutulmalıdır. pH 6.8-7 arasında olması uygundur. Isı 22-27 C derece arası olmalıdır. Balığın bakımı zor olduğundan yeni hobicilere önerilmez.
Bulunduğu bölge
Llanos/Venezuella, Rio Amazonas, Rio Xingu, Rio Negro’dur
Besin
Beslenmesinin %80 inini çeşitli balıklar oluşturur. Canlı balık veya ölü balık ile beslenilebilir. Ayrıca solucan ve çeşitli böcekleri de yiyebilirler ve nadir olsa da bitki, tohum ve meyve ile beslenebilir.
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: Serhat Şekerkıran

Serrasalmus Marginatus makalesi daha sonra eklenecektir.
YAKINDA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Ender bulunan bir türdür. Bu tür küçük akvaryumlarda beslenebilir. Medinai saldırgan bir yüzgeç yiyicidir. Bu sebepten dolayı akvaryumda tek bakılmalıdır. Bakımı diğer serrasalmus türlerinden farklı değildir, yinede bu türü diğer piranhalarla karşılaştırmak iyi bir fikir olmayabilir.
Serrasalmus medinai ile venezueladan yakalanan pygocentrus caribalar birbirine çok benzer. Bu iki tür birbirinden bazı karakteristik özelliklerle ayrılır.
Serrasalmus medinai, genç pygocentrus caribadan bazı özellikler ile ayrılmaktadır. Bu özellikler şunlardır:
- Kafatası sağlam alt çene kısa ve belirgindir, bulldog ağzı gibi.
- Ectopterygoid dişleri çok sayıda (5-8adet) ve güçlüdür.
- Sırt yüzgeci büyüklüğü orta seviyededir.
- Baz yağ yüzgeci belirgindir.
- Pre-anal omurga mevcuttur.
Balığın omurgasında genellikle 35 küçük ölçekli kemik bulunur. Yanal çizgi sayısı genellikle 70’dir. Pre-pelvik serrae sayısı genellikle 23’tür. Göğüs kafesi kemikleri kısa dallı ve geniş tabanlıdır ve genellikle 18 adettir.
Aldığı Renkler
Vücutları çok sayıda gümüş sim ve ventral bölgeye yaklaştıkça azalan siyah noktayla kaplıdır. Pygocentrus cariba ve serrasalmus neveriensis’den farklı olarak aperkula açıklığında büyük bir humeral leke bulunur. Ventral bölgedeki yüzgeçler erişkinlerde metalik kırmızımsı-turuncu, yavrularda ise gümüş renktir. Kafa gümüşi lateral ve lateroventral bölge sarımsıdır. İris sarıdır ve göz çevresinde koyu bir bant vardır. Opercula ventrally’de yuvarlak lekeler vardır. Sırt bölgesi ise koyu mattır. Anal yüzgeçte genellikle küçük ölçekte siyah bir bant vardır. Kuyruk sokumuyla üçüncü posterior siyahtır. Peduncle bölgesinde geniş siyah bir bant vardır. Göğüs yüzgeçleri erişkinlerde hafifçe kırmızımsı, yavrularda ise şeffaftır. Sırt ve pelvisteki yüzgeçlerde şeffaftır.
Yukarıda anlatıldığı gibi pygocentrus cariba ve serrasalmus medinai birbirine çok benzer. Morphometric (şekil ölçümü) renklere bağlı olarak çok yakındır. Bu iki balığı yavru iken karakteristik özellikler kullanarak ayırt etmek çok zordur. Tek fark pygocentrus caribada olmayan ectopterygoid dişleridir.
Serrasalmus medinai’lerin paktoral, pelvik ve anal yüzgeçleri parlak ve kırmızıdır ve bu pygocentrus caribaların genç haline benzer. Serrasalmus medinai ile en büyük farkları pygocentrus caribalrın daha küçük ve daha çok olmasıdır. Serrasalmus medinai ile serrasalmus neveriensis arasındaki fark ise serrasalmus medinai’nin üzerindeki lekeler serrasalmus neveriensis’de çok daha azdır.
Boyutları
S. medinai büyük bir piranha türü değildir, maximum 14-15cm boya ulaşırlar. Güzel bir piranha türüdür. Erişkin boyuna ulaşması zaman alır.
Bulunduğu yerler
Venezuela – Guarico – El Polvero, Rio San José
Çeviri:Tolga ERENER
Kaynak: angelfire.com/biz/piranha038/medinai.html

Nalseni, serrasalmus ailesinin bir üyesi olarak kabul edilir. Bu tür serrasalmus eigenmanni – serrasalmus humeralis – serrasalmus aureus – serrasalmus hollandi ve serrasalmus serrulatusa çok benzer, ancak vücut şekli ve işaretleri bu türlerle farklılık gösterir. Bu farklılığın ekolojik mi yoksa coğrafi farklılıktan mı oluştuğu bilinmemektedir. Bu tür hakkında detaylı inceleme 1996 yılında Antonio Machado Allison (Universidad Santral De Venezuela) tarafından yapılmıştır. Bu türün tanımlanmaya çok ihtiyacı vardır. Bu yüzden gelecekte daha fazla konuşulacaktır.
22 Mayıs 2010
Serrasalmus nalseni hakkında bu günlerde yeni bir makale yayınlanmıştır. Bende kaybolan holotype (Yeni bir türün tanımlanması ve isimlendirilmesine temel olan tür, holotip) malzemesinden ve neotype (türlerin alt türlerini tanımlamak için kullanılan örnek) malzemesinsen edindiğim bilgileri birleştirerek birkaç gün içinde buraya ekleme yapacağım. Muco De Biologia ve Universidad Santral De Venezuela 2009 yılında sadece birkaç numune yakaladığını bildirmiştir.
Özet
Biz serrasalmus nalseni hakkında yeni numuneler üzerinde yapılan araştırmalara dayanarak daha kapsamlı kaynaklar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu türü tam olarak tanımlamamız için morfometrik (şekil ölçümü) ve meristik (canlının sayı ile ifade edilebilen özellikleri) özelliklerini bilmeliyiz. Bu türü canlıyken incelemeliyiz çünkü bazı özellikleri sadece canlıyken incelenebilir.
Tanım
S. nalseni nadir bulunan bir türdür,1969 yılında Fernandez – Yepez tarafından bulunmuştur.
Özellikleri
Gövdesi sıkıştırılmıştır, sırtı yüksektir, ön dorsal omurgası vardır, burnu sivridir, ectopterygoid dişleri genelde 4 – 5 adettir, göz çapı orta boydadır, sırt yüzgeci orta boydur ve 13 – 14 çizgiye sahiptir, yağ yüzgecinin tabanı küçüktür, kaudal yüzgeci büyüktür.
Kemik Yapısı
Omurgası 38 küçük ölçekli kemikten oluşur, 80 adet yanal çizgiye sahiptir. Göğüs yüzgecinde 24 – 25 adet çizgi bulunur. Post pelvic’te 8 – 10 çizgi bulunur. Omurgaları kısa ve geniş tabanlıdır.
Benzer diğer türlerle farkı;
S. Elongatus:Sırt yüksekliği / Renkleri / Çok sayıda küçük ventral leke.
S. Fernandezi:Sırt yüksekliği / Göz çapı / Renkleri / Sırt yüzgeci
S. Hollandi:Sırt yüksekliği
Sonuç
Bu türün serrasalmus rhombeusa benzediği hakkında görüşler vardır ama yakından bakıldığında serrasalmus nalseni geniş bir kaudal banda sahiptir. başka bir ayırt edici özellik ise serrasalmus nalseninin yüksek sırtıdır. Bu tür kolaylıkla serrasalmus rhombeus ile karıştırılabilir. serrasalmus nalseni serrasalmus irritans ile de benzerlik gösterir. Bu iki balığın ayırt edici özellikleri ise renkleri ve vücut şekilleridir. Serrasalmus nalseninin sırtı daha yüksektir.
Aldığı Renkler
Bu türün tüm vücudunda göz çapından büyük bir çok siyah benek vardır. Genel renk tonu metalik yeşildir. Humeral noktası yayılmıştır. Yüzgeçleri koyu renktedir. Kaudal yüzgecin bitiminde geniş bir bant vardır. Sırt ve yağ kuyurğu koyu renktedir.
Alkolun İçindeki Renkleri (Numunelerden Bahsediyor)
Korunmuş örnekler koyu pigmentasyon gösterir, anal yüzgeç çizgilerindeki koyu lekelenme çok açıktır. Kaudal grup çok belirgindir. Humeral leke kendini yayılmış şekilde gösterir.
Dağılım
Rio Uracoa , Temblador ve Barrancas , Venezuela arasında görülür
Maksimum Boy
12,6 cm SL boya ulaşır
Çeviri:Tolga ERENER
Kaynak yazı: angelfire.com/biz/piranha038/nalseni.html

Serrasalmus Neveriensis makalesi daha sonra eklenecektir.
YAKINDA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Serrasalmus Nigricans makalesi daha sonra eklenecektir
YAKINDA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Bu balık için harita kullanamayız çünkü, balık tüm Güney Amerika nehirlerinde görülür. Balık yayılmıştır fakat orijinal olarak rhombeus’un çıkış yeri Guyana olarak düşünülmektedir. Bazı serrasalmus rhombeus türüne dahil olan balıklar ise aslında orijininin başka balıklar olduğu düşünülmektedir. Fakat bu ancak DNA ları hakkında daha fazla bilgi edinmemizle ispatlanabilir.
Serrasalmus rhombeus, siyah piranha olarak adlandırılır fakat “siyah piranha”, Amerika yerlilerinin genel olarak kullandığı bir isimdir. Sadece rhombeusa özel bir isim değildir. Siyah rengi piranhalar arasında çok yaygındır, özellikle çiftleşme durumundakiler için. Hobiciler tarafından siyah piranha olarak adlandırılan balık serrasalmus niger’dir.
Serrasalmus rhombeus, değişik şekillerde, büyüklükte ve renklerde ortaya çıkabilir. Bu hala araştırılan bir meseledir. Her ne kadar balığın şekli değişse de göz rengi hiç değişmez ve yetişkinlerde kırmızıdır. Pygocentrus normanni olarak adlandırılan bir türün (1964) daha sonraları serrasalmus rhombeus olduğu anlaşılmıştır (1972). Bu tip bir daha görülmemiştir fakat, elde bulunan tek örnek rhombeus olduğunu açıkça kanıtlar.
S. rhombeus’un bazı türleri 450 mm boylara ulaşabilir ve bu boyda siyahtırlar. Nadir olarak grup halinde dolaşabilirler. Balık yalnız yaşayan bir balıktır ve yalnız avlanıp yalnız gezmekten hoşlanır. Noktacıklar bütün türlerin üzerinde bulunur fakat, daha sonradan kaybolur. Bazen kumdan dolayı hemen kaybolabilir. Bazen de yakalandıkları bölgeye göre noktaları çoktan kaybolmuştur.
Guyana da yaşayan rhomların formları daha narindir. Orinoco ve Amazonlarda yaşayan rhomların formları daha farklı ve renkleri daha koyudur. Tek ortak yanları kırmızı gözleridir.
Araştırmacılar, s. rhombeus’un birkaç türün birleşimi olduğuna inanırlar. Bazı araştırmacılar ise, catalao gölünde yaşayan balıkların, Solimoes Nehri (beyaz sular) ve Negro Nehri (asidik ve koyu sular) sularının Catalao gölünün suları ile karışarak suyun dengelerinin değişmesi nedeniyle balık yumurtaları üzerinde etkisi olduğunu ileri sürmektedir. Buna interbreeding denir. Bu aşamada yumurtaların kromozomları ve DNA sı değişir. Sonucunda ise farklı görünümlerde rhombeuslar ortaya çıkar.
kırmızı göz, balık 13 cm yada daha büyük olunca tam rengini alır.
S. rhombeus gümüşten, siyaha kadar noktalı yada noktasız, değişik renklerde olabilir. Anal yüzgecin ucu gençlerde siyahtır ve ileride daha koyu bir renk olur. S. rhombeus’un karın rengi türüne göre değişebilmektedir. Örneğin: kırmızı, pembe, sarı, altın rengi ve beyaz alabildiği renklerdir. Yaşlı balıklarda karın rengi ya siyah yada beyaz olmaktadır.
S. rhombeus beyaz rengini küçükken alabilirler. Yerliler tarafından piranha branca (beyaz piranha) olarak adlandırılırlar. Fakat doğal renkleri daha koyu renklerdir. Bunlara yerliler tarafından piranha Negra (siyah piranha) denir.
S. rhombeuslar Araguaia ve Xingu nehirlerinde de görülmüştür. Her ne kadar balığın şekli biraz daha uzun, üzerlerinde benekler olsa da bu balıklar rhombeus çıkmıştır. Bu farklı şekillerdeki ve görünümlerdeki balıkların rhombeus olmadıklarını gösteren bir kanıt henüz yoktur. Bazen bazı hayvan dükkanları tarafından karıştırılmaları mümkündür. Örneğin: compressus olarak satılan bir balık, rhom olabilir.
Akvaryumda
S. rhombeus tek olarak bakılması gerekir. Akvaryumda karartma kullanılması uygundur. Yetişkin rhombeuslar derin su balıkları olduğundan dolayı, yetişkinler için karartma şarttır. Nehir balıkları olduğundan dolayı akvaryumlarda belirli bir akıntı olmalıdır. Motor kullanılması ve akıntının sağlanması balığın sağlığı açısından mecburidir.
Uzunlamasına akvaryumlar yerine kare ve derin bir akvaryum kullanılması uygun olur. Akvaryumun eni balığın dönebileceği şekilde olmalıdır. Ancak bu şekilde kırık yüzgeç sendromunu yenebilirsiniz. Bazı balıklarda üst yüzgeç veya alt yüzgeç kıvrılır, bu da akvaryumun yeterli büyüklükte olmamasından kaynaklanır.
Su ısısı 24-28 C derece arası olmalıdır. Yumuşak, hafif asidik sular, pH 6.8-7.4 arası pH bu balık için en uygunudur.
Büyüme Hızı
12 ayda 7 cm kadar büyüyebilir.
18 ayda 11 cm kadar büyüyebilir.
Yukarıdakiler sadece verilen 2 örnektir.
15 cm olan bir balık 5 sene içinde yaklaşık 20 cm olur. Bu söylenene bakarsak balığın büyüme hızı oldukça yavaştır. Başka kaydedilen bir örnek ise; 8 cm olan bir balık 6 senede 23 cm olmuştur. Ortalama bir büyüme hızı yoktur. Balık 55-60 cm boylarına ulaşır fakat, bu boya ulaşmaları uzun zaman alır. Oldukça ağırlaşabilen bu balık bir akvaryumda 5 kg olabilir. Üreme zamanında balık çok az yem yediğinden dolayı büyüme hızı oldukça düşer. Bu zamanlarda yüksek proteinli besinler verilmelidir.
Akvaryumlarda beslenme dikkat edilmesi gereken bir husustur. Gereken miktarlarda ve standartlarda yem verilmez ise balık geç gelişir ve geç büyür. Büyümede etkisi olan bir diğer unsur da tankınızın boyutlarıdır. Her zaman balık için yeterli alan olmalıdır. Ayrıca su dengeleri çok önemlidir. Unutmayın ki başlangıçta rhombeuslar çok yumuşak ve besin yönünden zayıf akvaryumlarda bakılmalıdır. Daha sonraları balık adapte olacağından dolayı bir sorun yaşanmaz. Bu güne kadar yakalanan en büyük rhom 50 cm boyundadır.
Gizlilik ve Besin
Küçükken balığın açık renkte olmasının sebebi balığın gizlenmeye ihtiyaç duymasıdır. S. rhombeus yüzgeç yiyici bir balıktır fakat fırsatları da kaçırmazlar. Yiyeceklerinin %82sini yüzgeç ve balıklar, %11 ini çeşitli bitkiler ve tohumlar, %7 sini çıtırdaklı canlılar yani yengeç, ıstakoz gibi canlılar oluşturur. Yavru ve küçük balıklar çok bitkili yerlerde gözlerden uzak yaşarlar. Burada mikro böcekler gibi küçük avlarla beslenirler. Yeterince büyüdüklerinde saklanmaya ihtiyaç duymazlar.
Akvaryumcular
Genelde türleri renklerine göre ayırırlar fakat, piranhalar çok farklı renklerde geldiklerinden dolayı türler kolaylıkla karışabilir.
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: Serhat Şekerkıran

Bu türleri ilk kez, ilk tanımlanmalarından 2 yıl sonra (1957’ de) ve tekrar, 1966’ da gördüm. Burada görülen resim canlı serrasalmus sanchezi’yi temsilen verilmiştir ve tam olarak, serrasalmus sanchezi olduğu söylenmemelidir. 1964 yılında Géry tarafından çekilen resimlere gerçek tanımlama ve ilişkilendirme amacı ile müracaat edilebilir. Bu balık sıklıkla spilo CF ve kırmızı bantlı spilo adı altında satılır. Farklılıkların tam olarak bilinmemesi nedeni ile de, hobicileri tarafından, serrasalmus medinai ile de karıştırılmaktadır. Bu türler tam olarak spilopleura değildirler ve ancak rhombeus benzeri yapıdaki balıkların bir grubu olarak değerlendirilebilirler. Burada da görüldüğü gibi, kuyruk yüzgeçlerinin diğer piranha türleri tarafından sürekli olarak ısırılması, bu organlarının orta-bant şekli kazanmasına neden olmuştur. İşte bu nedenle, bu balık, uzmanlar tarafından –yanlış bir şekilde- spilopleura olarak tanımlanmıştır.
Orijinal genel adı olan kırmızı koparan tetra (red snapping tetra) adı Woody Trout tarafından 1966 yılında verilmiştir. Kanaatime göre bu isim, daha çok, California Balık ve Oyun Dairesi’ndeki memurların balıkları dükkanından çıkarmalarını engellemek amacı ile verilmişti. Daha uygun bir genel isim ve benim tavsiyem olan ise “ruby red diamond piranha”dır. (Yakut kırmızısı mücevher [parlak] piranha) Resimde görülen balık parlak ateş kırmızı renklerde ışıldayan pullara sahiptir. 1957 ve 1966 yıllarında görülen her iki balık da, toplam 15 cm uzunluktaydı. Parlak pulları olan, parlak kırmızı bir göğüse ve yarı basık bir vücuda sahiptiler.
Serrasalmus sanchezi, serrasalmus irritans (Venezulea) ile de oldukça yakın ilişkilidir. Her iki tür de benzer morfolojik görünüme sahiptir. Ama yine de her iki türün birbirleri ile olan ilişkilerini ortaya çıkarmak için ayrıntılı bir DNA incelemesi yapmak gerecektir. George Fear’a göre bu türler daha ziyâde Iguitos, Peru ve Itaya nehirlerinde mevcuttur.
Akvaryumda Sanchezi
Bazı akvaristler bu balığı grup halinde baktıklarını bildirmişlerse de uzun vadeli veriler mevcut değildir. 10 adet balıkla denenen bu sürü teorisi pullu deri ve yüzgeç ısırıkları ile sonuçlanmıştır. Birbirlerine saldırmaları nadir görülen bir durum değildir. Ev akvaryumlarında bakılan saldırgan türlerdendir. S. sanchezi genç s. rhombeuslar ile sık sık karıştırılan ufak türlerdir. Çok daha sivri bir kafa-çene yapısına, kırmızı bir göğse ve daha basık bir gövde yapısına sahiptirler. Karın yüzgeçleri daha büyük ve çıkıktır. Kuyruk yüzgeci sıklıkla donuk bir hatla beraber daha koyu renkte bir bazal yapıya sahiptir. Gövde parlak ve yanardöner pullarla kaplıdır ve göğüste başlayan kırmızılık göz altı yanakçıklara kadar devam eder. Göz yuvarlağı kırmızımsıdır ve ince, sarımsı bir banda sahiptir. Benzer renk özelliklerine sahip p. nattereri gibi balıklarla, aynı nehir kollarında (ağlarında) birlikte yakalanmaları nadir karşılaşılan bir durumdur. Ancak bazı büyük akvaryumlarda çok yakın benzerlikler göstermeleri nedeni ile, yanlışlıkla, p. nattereri ile beraber bakıldıkları olur. S. sanchezi ürkek yapısı nedeni ile sıklıkla bitkilerin arasında saklanır. Her zaman bir yüzgeç ısırığı için, sinsi bir şekilde, bir grup p. nattereri yi takip eder ve bu sürünün ziyafetinden bedava bir yüzgeç ısırığı kapmayı başarır. Akvaryumda diğer sera türleri ile benzer ortamlarda akılabilirler. pH 7,8-8,2 ; ısı 25,5-28 santigrat derece ve orta seviyede bir filtrasyon gereklidir. Sık bitkili, loş ışıklı ve yeterli yüzme alanına sahip bir akvaryum gereklidir.
Diyet
Karides, ince dilimlenmiş (yağsız ve sinirsiz) yürek eti ve dondurulmuş balık dilimleri gereklidir. Balığın sağlığını olumsuz etkileyecek thiamine inhibitörü içermesi nedeni ile canlı Japon balığı vermekten kaçınmak gerekir.
Kaynak: www.opefe.com
Çeviri: A. Caner Güven

Serrasalmus Serrulatus makalesi daha sonra eklenecektir.
YAKINDA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Serrasalmus spilopleura, doğada küçük gruplar halinde dolaşan serrasalmus maculatus’dan tek yaşayan bir tür olması sebebiyle ayrılır. Balık gümüşi renktedir ve tüm vücudu sarı yansımalarla kaplıdır. Korunmuş türlerde küçük ve siyah yuvarlaklaşmış noktalar görülür. Bunlar balık 9 cm’i geçtikten sonra kademeli olarak artar ve yan taraflar giderek daha çok kararmaya başlar. Öndeki bölümler ve anal bölgenin merkezden uzak olan kenerları, sırttaki noktalar gri ile siyahtır. Kuyruğun alt kısmı karanlık ve siyah bir banda sahiptir. Formdaki genç balıklarda daha belirgindir ve bu, daha büyük balıklarda ise daha dağınıktır.
Akvaryumda
Bazı akvaristler bu balığı grup halinde baktıklarını söylemekteler ancak uzun zamanlı bir rapor verilmemektedir. Bu balıklar yüzgeç ısırıcıdırlar, yani tank arkadaşı gibi bir durum söz konusu değildir. Önerilen; bu balığın tek olarak bakılmasıdır.
Üremesi serrasalmus maculatus gibidir. Amazon’un kurak sezonunda tohumları yedikleri ve yabani otların arasında pusuya yatarak hedeflerindeki balıkların yüzgeçlerini yedikleri bilinmektedir. Bu türün Brezilya’da bazı sarı formları görülür ve hobiciler tarafından serrasalmus maculatus ile karşılaştırıldığında sık sık karışıklığa sebep olur. Gerçektende s. maculatus, s. spilopleura’dan ayrılması zor bir türdür.
En Fazla Boy
25.0 cm
Dağılım
Guaporé R. havzası , Paraná R. havzası : Arjantin ve Brezilya.
Kaynak : www.opefe.com
ÇEVİRİ : Serdar TUFAN